
Alternatif bir tedavi olarak ilgi gören bu yöntemin ismi, Latinceden gelmektedir. İğne anlamına gelen ‘acus’ ile batırmak anlamındaki ‘punctio’ kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur.
Vücudumuzdaki belirli noktalara çok ince iğnelerin batırılması ile yapılan tedavi işlemidir. Aynı zamanda bu noktaların uyarılması ile işleyen bir tekniktir. Çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bu yöntem sayesinde binlerce yıldır başarılar kazanılmıştır. Geleneksel Çin tıbbında önemli bir yer tutan bu işlem, vücudun enerji akışının dengelenmesini sağlamaktadır. Ayrıca organizmanın kendi kendini iyileştirme gücünü artırmasına katkı sağlamaktadır.
Yazı Başlıkları
Akupunktur İğnesi Ne İşe Yarar?
Tedavi yönteminin günümüze nasıl ulaştığı ve kökenini sizlerle paylaştık. Peki, akupunktur iğnesi ne işe yarar? Bu sorunun cevabı oldukça merak uyandırmaktadır. Bu tedavinin en ilgi çeken kısmı işlem yapılırken kullanılan iğnelerdir. Tedavinin başrolünde olan iğne; kuyruk, sap, kök, gövde ve uç olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. İğnenin uç ve gövde kısmı hastanın vücudunda tedavi edilecek noktalara yerleştirilen kısımlardır. Kuyruğu ve sapı ise işlemi yapacak eğitimli kişi tarafından iğneyi manipüle etmek için kullanılan parçalardır. Kök kısmı, iğnenin gövdesini ve sapını birbirine bağlar.
İğneler nerdeyse kıl inceliğindeki yapısı ile çok sivridirler. Uygulamayı yapacak kişi tarafından özel metotla acı hissi vermeden cilt altına veya kasa batırılarak işlem yapılmaktadır. Batırılacak yerler hastanın rahatsızlığının olduğu bölgeye göre değişmektedir. İşlem yapılacak olan bu yerlere ise akupunktur noktaları denir. Bu noktalar, vücuttaki belirli işaretlere göre deri üzerinde anatomik olarak tanımlanan alanlardır. Noktalar elektrodermal ölçümler yapılarak en güvenilir şekilde tespit edilmektedir.
Tedavide kullanılan iğneler; 0,16 ve 0,5 mm kalınlığına 0,5 veya 8 cm uzunlukta paslanmaz çelikten yapılmaktadır. Boyutu oldukça küçüktür. Bu iğneler çoğu kişi tarafından ağrısız iğne olarak da tanımlanmaktadır. Küçük ve ucu kör olan iğne aynı ölçüdeki farklı bir iğneye oranla dokuyu kesme şansının daha az olduğu bilinmelidir.
Tedavi genel olarak ele alınırsa, vücudun yol açtığı enerji dengesizliklerini düzeltmek için geliştirilen tıbbi protokoldür. Bu işlemin hastalar için faydalarından bazıları ise şöyledir:
- Tedavi sonrası görülebilecek yan etkileri oldukça azdır.
- Diğer tedavilerle ek olarak etkin şekilde kombine edilebilmektedir.
- Tedavi sayesinde bazı rahatsızlıkların ilerlemesinde yavaşlayama görülmektedir.
- Ağrı kesici ilaç kullanamayan kişilere destek özelliğindedir.
- Hastanın strese karşı dayanıklılığını artırmada önemli bir yardımcıdır.
Akupunktur Tedavisi Hangi Hastalıklarda Uygulanır?
Tedavinin asıl amacı vücudu ayakta tutan enerji dengesini iyileştirmektir. Bu sebeple yararları oldukça geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Duygusal rahatsızlıklardan olan anksiyete ve depresyonun yanı sıra bulantı ile kusma gibi sindirim şikâyetlerine kadar birçok alanda faydası vardır. Migren veya Parkinson hastalığı gibi nörolojik problemlerin tedavisinde etkili çözümler sunmaktadır. Tabi sadece bunlar değil.
Felç geçiren bireylerin iyileşme sürecinde de önemli bir yardımcıdır. Birçok solunum yolu, bazı jinekolojik rahatsızlık ve infertilite gibi hastalıklara sahip kişiler bu tedavi ile rahatlatılmıştır. Ayrıca tedavinin yorgunluğu ve bağımlılığı azaltmak ve iyilik halini arttırmak için faydalı olduğunu kanıtlamıştır.
Bunların yanı sıra hayatımızda önemli yer tutan bu tedavi yönteminin iyi geldiği diğer hastalıkların bazılarını sizler için listeledik:
- Bel ve boyun ağrısı
- Kireçlenme
- Diz ağrısı
- Yüksek ve düşük tansiyon
- Kemoterapiye sonrası yaşanan rahatsızlıklar
- Mide hastalıkları
- Yüz ağrısı
- Alerjik rinit
- Dizanteri
- Sabah rahatsızlığı
- Romatizmal eklem iltihabı
- Tenisçi dirseği
- Burkulmalar
- Siyatik
- Diş ağrısı
- İnme riskinin azaltılması
Akupunktur Hangi Bölgelere Uygulanır?
Dünya genelinde yaygın olan akupunktur tedavisi, hastalığa göre vücudun farklı bölgelerine uygulanmaktadır. Birçoğu günümüzde sıklıkla kullanırken bazıları henüz yurtdışında uygulanmaktadır. Tedavinin hangi bölgelere uygulandığını sizler için sıraladık:
- Vücut akupunkturu; en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Hastaları rahatsızlık hissettirmeden birçok hastalığın tedavisinde tercih edilmektedir.
- Kulak akupunkturu; hastanın diğer bölgelerindeki hastalıklarım tanı ve tedavisi için yapılan uygulamadır. Özellikle alerjiler, baş ağrıları ve bağımlılıkları iyileştirmede etkili bir yöntemdir.
- Yüz akupunkturu; botox ve daha invaziv olan kozmetik ameliyatlarına doğal bir alternatif olmaktadır. Bu yöntem yüz felci ve spazmı, trigeminal nevralji, stres ile panik atak gibi sorunların çözümünde tercih edilmektedir.
- Ayak akupunkturu; efleksolojide kullanılan noktalar ile aynıdır. Ancak bu noktada iğneler tetikleyici özelliğinde kullanır. Bu yöntemle işlem yapılan noktaların, hayati organlarımızla bağlantıları vardır.
- El akupunkturu; ilaç almadan iyileşmenin doğal terapi yöntemi olarak nitelendirilir. Bu yöntem bronşit, astım, baş ağrısı ve dönmesi, gastrit, ülser ile diyabet gibi çeşitli durumlarda kullanılmaktadır. Ayrıca depresyon tarzı ruhsal bozukluk tedavilerinde de uygulanmaktadır.