
Şöyle kabaca düşünürsek ilaç olarak kullandığımız kimyasallar 10-15 yıl kullanılır ve yerlerine yeni jenerasyon dediğimiz kimyasallar geçer. Hatta bazen ilaçların yan etkileri faydalarından daha fazla olursa birkaç yıl içinde kullanımdan kaldırılırlar.
Eski dönemlerde insanlar yurtlarından kilometrelerce uzak olan kaplıcalara ilkel koşullarda günlerce yolculuk yaparak gidiyor ve gene barınma ve yeme ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmalarına rağmen şifa için zorluklara katlanıyorlardı.
Ancak günümüzde ulaşım ve konaklamanın kolaylaşması sayesinde kaplıcaları hem şifa hem de tatil amaçlı kullanmaya başladık.
Yer altından çıkan her sıcak su kaplıca suyu değildir. Kaplıca suyu olabilmesi için suyun içindeki kimyasal içeriğinin tedavi edici minerallerden oluşması ve mineral dozunun tedavi standardına erişmesi gerekir. Eski insanların deneyerek buldukları kadim sular günümüz dede incelendiğinde mineralleri tedavi edici seviyede olan sulardır.
Doktorun Otelinde kullanılan kaplıca suyu eski ROMA döneminden beri tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Kültür ve turizm bakanlığının yaptığı kazı çalışmalarında yöremizde Roma dönemine ait nekropol, heykeller ve yazılı taşlar bulunmuştur.
İçinde tedavi edici minerallerin bulunduğu suların doktor kontrolü,akupunktur, mezoterapi, tıbbı sülük tedavisi, PRP uygulamaları, manuel tedavi, aroma tedavi, fitoterapi ile kombine edilmesiyle gercek şifamıza kavuşmuş oluruz.