Yatırım Fonu Nedir?

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetki verilmiş kurumların yatırımcılar aracılığı ile toplanan yatırımı hisse senedi, tahvil, döviz, faiz, değerli eşyaları risk oluşmaması adına bunları çeşitlendirerek dağıtan bir portföydür. Avantajları; bu fonlar uzman kişiler tarafından yönetilmekte olup yatırımcı tarafından yatırım sürecini takip etme durumunu ortadan kaldırmaktadır. Bu fonlar yatırımda çeşitliliği sağlamaktadır. Çeşitlilik ise yatırımcının farklı piyasalarda da yatırım yapabilme fırsatı sunmakta ve sermayeyi tekelde bırakmayarak riski dağıtmaya yardımcı olmaktadır. Euroband, hisse senetleri, petrol gibi yabancı kaynaklı hisselerle de yatırım yapabilme şansı oluşturmaktadır. Yatırım fonlarının en büyük avantajı profesyonel kişiler tarafından yönetildiği için rekabet merkezli bir piyasada kontrollü olmayı sağlamaktadır. Bir diğer önemli nokta yatırımcı farklı bir alanda yatırım yapmak isterse ve yeterli bilgiye sahip değilse bu fonu kullanarak rahatlıkla yatırım yapabilmektedir.

Yatırım Fonu Peki Riskleri Nedir?

İlk olarak piyasa riskinden bahsetmek mümkündür. Piyasadaki değişken faiz oranları, hareketli döviz kurları risk teşkil etmektedir. Bu değişken grafiklerin kontrol edilmesi güç bir durum olduğu için risk oluşturmaktadır. Döviz kurundaki performans yatırımın seyrini, bağımlı ve bağımsız değişkenlerini etkilemektedir. Döviz kuru düştüğü zaman bağımsız değişken de orantılı olarak değer kaybetmektedir. İkinci olarak karşı taraf riski söz konusudur. Burada ortaklı ilişkiler kurulduğu zaman karşı tarafın görevini yapmaması durumunda ödeme alamama ya da ödemelerde gecikme gibi faktörler ortaya çıkabilmekte ve bu durum olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ortak yatırım yapıldığı zaman her bir yatırımcının sorumluluğunum bilincinde olması gerekmektedir yatırımın devamlılığı için. Bir diğer risk faktörü likiditedir.

İlgini Çekebilir :   Sosyal Medya Nedir?

Yatırımı nakde çevirirken ortaya çıkabilecek risk durumunu ifade etmektedir. Operasyonel risk; teknik anlamda sorunlara yol açan alt yapı eksikliği, fon yönetiminin yetersizliği, hileli sahte işlemler gibi riskleri oluşturmaktadır. Yoğunlaşma riski; bir fona aşırı yüklenme sonucu piyasa performansının düşmesini ifade etmektedir. Korelasyon riski; diğer fonlardaki olumlu veya olumsuz değişimlerden etkilenme durumudur. Yasal risk; yasal düzenlemeler ya da mevzuatta değişikliğe gidilmesi ile oluşan riskleri ifade etmektedir. Önemli bir risk olan ihracat riski fon bünyesinde olan varlığı ihraç etme esnasında oluşabilecek sorunlar nedeni ile aksama yaşanmasıdır. Bir diğer risk ise kaldıraç riskidir.

Yatırımcı Neye Göre Fon Seçmeli?

Gelişmiş ülkelerdeki artan çeşitlilik Türkiye fon piyasasına da katkı sunmaktadır. Örneğin dijital oyun, siber güvenlik, yarı iletken teknoloji, elektrikli araçlar, sağlık, turizm gibi birçok alanda çeşitlilik sağlamaktadır. Yatırım fonu küçük yatırımların, birikimlerin yatırım imkanını artırmaktadır. Farklı menkul kıymetler ve küçük çaplı belgeler ile riski azaltmayı hedefleyen havuz oluşturmaktadır. Küçük çaplı olduğu için az birikimi olanlar için makul olmaktadır. Burada kişiler az sermayeye sahip olduğu için yatırım yapmaktan geri durmaması gerektiğini ve pek çok alanda yatırım yapabileceğini görmekteyiz.

Yatırım Fonlarının Tarihçesi

Türkiye’de yatırım fonları 1981 yılında kabul edilen Sermaye Piyasası Kurulu Yardımcı Kuruluşlar başlığı altında üç grupta incelenmektedir. Bunlar Aracı Kurumlar, Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları, Menkul Kıymetler Yatırım Fonu olarak nitelendirilmektedir. Küçük birikimlerden oluştuğu ve gelir sağlamak için menkul kıymetlere dönüşen ve bunları düzenleyen kapitalist bir sistemdir. Batı ülkelerinde ‘yatırım araçları’ olarak anılmaktadır. Yatırım fonları Anglo-Sakson’da kolektif yatırım kurumlarını meydana getiren yatırım ortakları ve yatırım fonlarıdır. Kaynağını güven ‘trust’ kurumundan almaktadır. Bu işlem kişilerin elinde olan menkul ya da gayrimenkul kıymetleri koruma, muhafaza etme, işletme, yönetme, düzenleme şeklinde imzalanan sözleşme ile yetkili kuruma devretme şeklinde adlandırılmaktadır. Batı ülkelerinde bu sistem eski bir geçmişe dayanmaktadır.

İlgini Çekebilir :   Dijital Pazarlama Nedir?

Günümüzdeki gibi kurumlar ile değil güven duyulan kişilere, dini kurumlarda görevli olanlara, toplumun saygısını kazanmış kişilere verilmektedir. Yasallık noktasında ilk adımı atan ülke İngiltere olmuştur. Buradan da koloni ile Kuzey Amerika’ya gidenler ile yaygınlık kazanmıştır. Bu güven ‘trust’ sisteminin zaman geçtikçe karmaşık bir hal alması üzerine sistematize edilmiş ve bu fonları düzenleyen kurumlar ortaya çıkmıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Britanya gibi ülkelerde bankalar yatırım fonlarını düzenleme işlemini üstlenmek istemişlerdir.

Yatırım fonu ilk kez Belçika’da ortaya çıkmıştır. 19.yy’da ABD’de kurulmuştur. İlk etapta kapalı- sonlu olarak başlamış sonrasında açık- sonlu olarak devam etmiştir. İlk açık- sonlu yatırım fonu Belçika’da başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında hisse fiyatlarındaki yükseliş nedeni ile yatırım fonlarındaki popülerlik artmıştır. İngiltere’de yatırım fonu ‘unıt trust’ , ABD’de ‘mutual fund’,  İsviçre’de ‘founds de polacement’ olarak anılmaktadır. İngiltere’de ilk ‘trust’ 1930 tarihinde kurulmuştur. ABD’de ise 1940’ta düzenlenen kanun ile işlerlik kazanmıştır. İsviçre’de yatırım fonu ilk kez 1930’da bir şirket tarafından ortaya çıkmıştır.

Yatırım Fonlarının Kuruluşu ve Özellikleri

Yatırım fonları da çoklu bir ilişki vardır. Birincisi, fonu kuran yöneten banka veya kuruluş ikincisi, menkul kıymetleri koruyan ve bunların katılım belgelerini satan üçüncüsü, katılım belge sahipleridir.

Yatırım fonları kuruluşunda iki yöntem vardır. Birincisi nakit, ikincisi tahsis yöntemidir. Nakit yöntemi; katılım belgeleri kamuya satılmakta ve toplanan miktar menkul kıymetlere yatırılmaktadır. Yatırım fonu satılan katılım belgesi kadar menkul kıymete sahip olmaktadır. Tahmiste ise; yatırım fonu kurucuları belirli miktarda fon tahsis etmekte ve bunu menkul kıymetlere yatırmaktadır. Fon kurucusu tarafından belirlenen miktar katılma belgesi sahiplerine verilmektedir.

Yatırım fonu ikiye ayrılmaktadır;

  • Açık – sonlu yatırım fonu
  • Kapalı – sonlu yatırım fonu
İlgini Çekebilir :   Başarılı Olmak İçin: Odaklanmak

Açık – Sonlu Yatırım Fonu

Açık – sonlu yatırım fonu; değişken sermayelidir. Sermayeleri arttırıp azaltabilirler. Kısıtlama bulunmamaktadır. Yatırımcıya fon miktarı arttırabilme ve isteğe göre katılma belgesi alma olanağı sunmaktadır. Esnek bir yapısı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Kapalı – Sonlu Yatırım Fonu

Kapalı – sonlu yatırım fonu ise; fon miktarı sabittir. Yatırımcı katılma belgelerini istediği gibi geri iade edemez. Ancak katılma belgesini satmak isterse ikinci el -borsa- piyasasında satabilmektedir. Kapalı fonda ikinci el piyasası bu anlamda gelişmiştir. İkinci el alım satım işlemleri dolayısı ile hareketli bir piyasa olduğunu söylemek mümkün. Bu fonlarda fon miktarı ile katılma belgesi arasında doğru orantı yoktur. Biri düşerken diğerinin yükselmesi mümkündür. Katılım belgesi fiyatları arz talebe göre oluşmaktadır. Katılım belgesi fiyatlarına hisse senetlerine benzer olarak piyasa şartları şekil vermektedir.

Yatırım fonları bakıldığında bireylerin elde ettikleri gelirleri temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra arta kalan miktarı değerlendirmek adına yapılan bir hamledir. Bunu isterse kendisi piyasayı takip ederek yapabileceği gibi ya da ihtisas sahibi kişilerin ve kurumların bünyesinde de yapabilmektedir. Bilirkişiye işi teslim etmek bireyler adına nispeten daha kârlı olabilmektedir. Geçmişten günümüze kadar birey elinde olan parayı değerlendirmek istediğini görüyoruz. Güvenilir koşullarda olması için de geçmişte dini kurumlarda dahil olmak üzere saygınlığı olan kişiler ile sürdürmek istemiştir. Yaygınlaşması ve çapının genişlemesi itibariyle sistematik bir düzen kurulmuş ve yasalar koyularak hukuk temelli gelişme göstermiştir.

Günümüze kadar geldiğinde birçok sektörde yatırım fonları kullanılmaktadır. Sağlıktan tutun da teknolojik çağa ayak uyduran siber güvenliğe kadar yatırım fonları aktif yer almaktadır. Yatırımcının burada dikkat etmesi gereken husus sermayesine göre hedeflerini belirleyip hangi sektörde ne yapmak istediğine karar vermesi ve bunu ihtisas sahibi kişilerin veya kurumların bünyesinde yapmasıdır.